18 Haziran 2019 Salı

Kara Kız Masalı - Dr. Abdullah Demirci

         KARA KIZ MASALI
 
Bir varmış, bir yokmuş. Bir köylünün kara kız adında bir ineği varmış. Bu inek çok süt verirmiş. Bu köylü bir gün dar duruma düşmüş. Bu yüzden sahibi olduğu Kara kız’ı satmak zorunda kalmış.
 
Ahıra gitmiş, Kara kız’ın yanında kendi kendine dövünüyormuş. Kara kız sahibinin dediklerini duymuş ve ona demiş ki :
 
- Ben sana süt veriyorum, yağ yapıyorsun, peynir yapıyorsun. Benim bu iyiliğimin karşılığını satmakla mı ödüyorsun?
 
Sahibi dediklerini anlamış. Ve ona düştüğü zor durumu anlatmış. İnek bunu anlayışla karşılamış. Sabahleyin sahibi ineği pazara götürmüş. “250 Liraya satıyorum” diye bağırmış. Bir adam ineğe, “Aç ağzını, dişlerine bakayım” demiş. İnek, ağzını açmış adam elini sokunca Kara Kız adamın elini ısırmış, adam, “ Ben bu ineği almam” deyip gitmiş. Bir adam gelmiş, Kara Kız’a “ayağına bakayım” demiş. Kara Kız adamı tepmiş. Adam, “Bu ineği almam” deyip vazgeçmiş. Akşam olmuş köylü ineği olan Kara Kız’ı satamamış. Onu evine götürürken ipi elinden kaçmış. Kara Kız da bir ormana kaçmış. Köylü, kendi kendine “Keşke satmasaydım” diye dövünüyormuş. Kara Kız ormanın içinde sessizlikte “Beni kurt, ayı yer” diye korkuyormuş. Bu korku esnasında kafasını bir ağaca vuruyormuş. Ağaçtan “tık tık” diye sesler gelmiş. Kara Kız ağacın boşluk olan yerine bakınca bir sandık görmüş. Onu dışarı çıkartıp boynuzuyla açmış. İçindekilerinin altın olduğunu görüp boynuzuna takarak sahibinin evine dönmüş. Kara Kız eve varıncaya kadar sabah olmuş. Kara Kız’ın sahibi bahçedeymiş. Kara Kız’ı görünce sevinmiş. Kara Kız’ın taşıdığı altın dolu sandığı görmüş ve ona “Ölsem bile bir daha seni hiç satmayacağım” demiş.
 
Yazan:Abdullah Demirci

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder