30 Mayıs 2019 Perşembe

Gerede Hakkında - Dr. Abdullah Demirci

TEK PARTİ DÖNEMİ KAZA KONGRELERİ DİLEKLERİNDE GEREDE’NiN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

WISHES IN COUNTY CONGRESS IN SINGLE PARTY ADMINISTRATION PERIOD FOR GEREDE PROBLEMS AND PROPOSALS FOR SOLUTION TEK PARTİ



Dr.Abdullah DEMİRCİ*


Özet:
Türkiye, 1946 yılına kadar tek parti hükümetleri tarafından yönetilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bazı yıllar “Kaza Kongreleri” düzenlemiştir. Bu kongrelerde kazaların dilekleri dile getirilmiştir. Bu dilekler genelde kazaların sorunlarıdır. Kazalar, merkezi hükümetlerden ve yöneticilerden sorunlarına çözüm talebinde bulunmuşlardır.
Bu yazıda, 1940, 1941, 1943 yıllarında Gerede halkının, merkezî hükümetten neleri dilek olarak kongrelerde dile getirdikleri ve ilgililerden aldıkları cevaplar ortaya konmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Gered (Bolu), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 1940-1941-1943 Kaza Kongresi ve Dilekleri

Abstract
Turkey was ruled by single party governments by the year 1946. Türkiye, Republican People’s Party (CHP) organized “County Congresses” in some of the years in which wishes of counties were voiced, which reflected mostly their problems.. Counties demanded solution of their problems from the central governments and administrations.
In this article, what wishes the Gerede people voiced to the central government in the years 1940, 1941, 1943 in the congresses as wishes and replies they receive from the relevant authorities. v
 Key Words: Gerede (Bolu), Republican People’s Party (CHP), 1940-1941-1943 County Congresses and Wishes Voiced
Türkiye 1946 yılına kadar tek parti hükümetleri tarafından yönetilmiştir. Tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi bazı yıllar “Kaza Kongreleri” düzenlemiş ve bu kongrelerde kazaların dilekleri dile getirilmiştir. Bu dilekler daha çok kazaların sorunlarıdır ve ilçeler; merkezi yönetimden sorunlarına çözüm talebinde bulunmaktadırlar.
Elimizde “CHP Genel Sekreterliği Neşriyatından” olan “CHP 1940 Kongre Dilekleri” adlı bir yayın; “CHP 1941 Kaza Kongreleri Dilekleri” adlı bir yayın; “CHP 1943 Kaza Kongreleri Dilekleri” adlı bir yayın; “CHP 1944 İl Kongreleri Dilekleri” adlı bir yayın bulunmaktadır. Bu yayınlar A4 boyutunda olup kaza, vilâyet kongrelerinde tespit edilen dileklerden; takipleri Genel Sekreterliğe, yapılmaları Genel Merkeze ait olanların ve bunlara dair cereyan eden yazışmalar sonunda alınan cevapların bir araya gelmesinden oluşmuştur. Bu, kitap bütünlüğündeki yayınlardan anlaşılıyor ki CHP; Ocak, Bucak (Nahiye) ve Kaza (ilçe) Kongrelerini yılda bir, İl (Vilâyet) Kongrelerini iki yılda bir, toplamaktadır. Kongreler sonunda ocak, bucak, kaza ve illerin dilekleri ortaya konmakta, bu dileklere (yani sorunlara) ilişkin yapılan çalışmalar ve çözüm yolları bir araya derlenerek yayın bütünlüğüne getirilmektedir.Böyle bir konuyu  memleketi Vezirköprü (Samsun) için ele alıp inceleyen Halkbilim araştırıcısı Hayrettin İvgin(İVGİN 2012:99)’dir.
“1940 Kongre Dilekleri” adlı kitabın hemen baş tarafında Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün bir direktifi yer almaktadır. Cumhurbaşkanı  İsmet İnönü için kullanılan unvan “Değişmez Genel Başkan, Sevgili Reisi Cümhur” şeklindedir. Bu, bir sayfalık direktif yazısı İsmet İnönü’nün “CHP’nin Üsnomal Büyük Kurultayında irad buyurdukları tarihî nutukta DİLEK mevzuiyla ilgili olarak verdikleri kıymetli direktifler” başlığını taşımaktadır. Tarihî bir değeri ve önemi olduğu için zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün bu direktifini aşağıya yazıyorum:
“Arkadaşlar;
Kurultayımızın bu mesut normal toplantısı, senelik Parti toplantılarından sonra vuku bulduğuna dikkati celbetmek isterim. Her biriniz köylerden başlayarak Vilâyetlere kadar milletimizin şikâyetlerini ve dileklerini dinlemiş bulunuyorsunuz. Büyük Meclisin ve Cumhuriyet Hükümetinin faaliyetlerine başlıca temel, halkımızın şikayetlerine ve dileklerine vefa etmek olduğu düşünülürse, Parti teşkilatımızın senelik çalışmalarının, milletin idaresinde ne kadar verimli bir kolaylık olduğu göze çarpar. Şikayet ve dileğin, bir defada, bir lahzada tatmin edilmesi, şimdiye kadar hiçbir millete nasip olmadı ve nasip olmayacaktır. Ancak şikayet ve dilekle hülasa olunan milletin ameli arzusu, hiçbir teşkilatta, bizim Partimizin sinesinde olduğu kadar, esas tutulmamıştır. Hepimizin en kıymetli alakamız, milletin en ehemmiyetsiz zannolunacak şikayetine kadar vukuf sahibi olmak ve milletin en pahalı ve en güç sayılacak dileklerine kadar tedbir bulmaya çalışmaktır. Kanunlarla ve Büyük Millet Meclisinin emanetler ile vazife almış olan memurlar, vekiller, hepimiz, millet hizmetinde şeref bulan vatandaşlar olarak, onun ihtiyaçlarına yetişmek hislerine mecburuz. Büyük, küçük bütün vazifelerin, iyi ve temiz ifa olunması emellerimizin başındadır. Parti toplantılarının temiz ve pürüzsüz çalışmasının sonunda, bu sözlerimde arzu ettiğiniz manayı bularak, muhitlerinize döneceğinizi, ümit ediyorum.”
Bu yayınlarda A4 büyüklüğünde olan sayfalar iki sütun halindedir. Eskiden bu şekildeki sayfa düzenine matbaacılık dilinde “karnıyarık” adı verilirdi. Bu iki sütunun sol tarafında Ocak, Nahiye, Kaza ve İllerin dilekleri yazılır, karşısına yani sağ sütuna da cevap niteliğindeki maddeler yazılırdı. Dileklere numara verilirdi. D. 1, D. 23, D. 45 gibi; cevaplar yani yapılan işlemlere de C. 1, C. 23, C. 45 biçimde yazılırdı.
1940 Kongre Dileklerinden anlaşılıyor ki Gerede’nin önemli saydığı ve sorun olarak gördüğü 6 dilek yer alıyor. Bu sorunlara, o günkü hayat koşularında ne kadar önem verildiğini ibretle kaydetmek istiyorum.
Bakınız, Vezirköprülüler 1940 yılında kazalarına bir “Ortaokul” açılmasını istemişler. Cevap ilginçtir, Milli Eğitim Bakanlığı yani “Maarif Vekaleti” bunu reddetmiş ve “sırası gelince açılacak” demiştir:
D. 19 – Memleketimizde İlk Mektebi bitiren çok genç vardır. Bunlardan bir kısmı hariç memleketlerdeki Orta Mektep ve Liselerde okumakta iseler de mühim bir yekün tutan fakir çocukları hariç mekteplere gidememekte ve bu yüzden bir çocuk zekalar sönmektedir. Bu itibarla Kazamızda Orta Mektep açılması zaruri bir ihtiyaçtır. (Maarif Vekaletine)
C. 19 – Maarif Şûrasınca tespit olunan listenin (E) serisine dahildir. Sırası gelince bu kazada bir Orta Okul açılacaktır. (Maarif Vekaleti)
Burada şunu ifade edeyim ki bu istek bundan sonraki yıllar da tekrar edilmiş. Ancak biz biliyoruz ki Vezirköprü’de Ortaokul, 1948 yılında açılmıştır.
1940 yılında Vezirköprü-Boyabat yolu üzerindeki Kızılırmak’ın üstüne bir köprü yapımı dileğinde bulunulmuş. Dilek, Nafia Vekaletine (yani Bayındırlık Bakanlığına) sunulmuş. Tabi ki geçiştirmeli bir cevap verilmiş. Aşağıda dilek ve verilen cevap bulunuyor:
D. 20 – Vezirköprü-Boyabat yolu üzerindeki Kızılırmak köprüsünün gerek askerî ve gerekse iktisadî bakımdan ehemmiyeti büyüktür. Hükûmetimizin bu köprüyü bir an evvel yaptırmasının temini. (Nafia Vekâletine)
 20 – Mezkur köprünün inşası Vekaletimizce karar altına alınmış bulunmaktadır. Umumî vaziyetin inkişafı ile inşaat malzemesinin tedariki mümkün olduğu takdirde inşaata başlanacaktır. (Nafia Vekâleti)
Bilindiği gibi, Vezirköprü-Boyabat yolu üzerindeki Kızılırmak köprüsü 1950 yılında yapılmış ve ulaşıma açılmıştır.
1940 yıllarında dikiş makaraları en büyük ihtiyaçmış. Hem pahalı imiş, hem de bulunmuyormuş. Bu, Vezirköprülüler için sorunmuş ve bunu dilek olarak Ticaret Vekaletine iletmişler. Dilek ve cevap aşağıdadır:
D. 21 – Evvelce tanesi beş kuruşa alınan dikiş makaraları şimdi 15-20 kuruşa satılmakta ve bu da arandığı zaman bulunamamakta olduğundan işbu umumî ihtiyacın temini. (Ticaret Vekâletine)
C. 21 – Harbin ilk yılında kafi ithalat yapılamaması yüzünden dikiş makaraları fiyatları yükselmiş ise de son defa yeniden makara ithal olunarak bunların fiyatları tespit edilmiş ve memleket dahiline tevzi olunmuştur. Diğer maddeler gibi makara satışında da ihtikar yapanlar takip edilmektedir. (Ticaret Vekâletine)
Buradan anlaşılıyor ki iplik makarası bile yurtdışından ithal ediliyormuş. Uyduruk bir teknoloji ile tahtadan üretilen makaranın bulunmayışı 1940’lı yıllarda büyük bir sorunmuş. Hatta, bu konuda ihtikar (vurgunculuk) yapanlar da olmuş, devlet onları takip etmiş.
1940’lı yıllarda başka bir sorun ülkede çivi bulunmamasıdır. Bunun için yine Ticaret Vekaletine, Vezirköprülüler dilekte bulunmuşlar. İşte dilek ve cevabı:
D. 22 – Memlekette çivi yoktur. Bu ihtiyacın temini. (Ticaret Vekâletine)
C. 22 – Memleket çivi ihtiyacının karşılanması için Amerika’dan çivi imalinde kullanılan 1500 ton filmaşin ithal edilmek üzere alakadar birlik namına 121.000 dolarlık ve ayrıca Slovakyadan da çivi ithal etmek üzere 122.500 dolarlık ki cem’an 243.500 dolarlık akreditif açılmıştır. Bundan başka İsveç, Macar anlaşmalarında ve Almanlarla yapılan hususi görüşmelerde çivi mevzu ehemmiyetle ileri sürülmekte ve yabancı memleketlerin kolayca vermedikleri bu maddenin elde edilmesine azami gayret sarfedilmektedir. Belçika’dan çivi getirmek için de ilerlemekte olan teşebbüslerimiz vardır. İthalatın fiyatları kontrol edilmekle beraber bilhassa vaziyeti hazıra göz önünde tutularak yapılan tekliflerdeki fiyatlar pek yüksek görülmediği takdirde daima ithalatın teshili cihetine gidilmektedir. Rus transitinin son günlerde müsait cereyan olacağına dair elde edilen intibalar çivi hakkında da daha geniş imkanlar ümidini vermektedir. Her halde bir çok haricî müşkülatı yenmeye mecbur olan Hükümet elinden gelen her şeyi yapmaktadır.
Madeni eşya veya malzeme ihracatçıları birliği azası tarafından memlekete ithal olunan çiviler Vekaletimizce muhtelif resmi daireler, Vekâlet ve Vilâyetler arasında ihtiyacın derecesine göre ve imkânın elverdiği nispette taksim edilmektedir. Vilâyetler hissesine ayrılan miktarlar doğrudan doğruya vilâyetlerin emrine verilmekte, Vilâyet hudutları dahilindeki ihtiyaç sahiplerine yapılacak tevziatla, Valiler alâkadar bulunmaktadır. Bu cümleden olmak üzere son defa yapılan çivi tevziatında Vezirköprü Kazasının bağlı bulunduğu Samsun Valiliği emrine üç ton verilmiş bulunmaktadır. (Ticaret Vekâleti)
Çivi bile o yıllarda Slovakya, İsveç, Macaristan ve Almanya’dan tabii ki Amerika ve İngiltere’den ithal ediliyormuş.
1940’lı yıllarda çay da yurtdışından ithal ediliyormuş. Demek ki Türkiye’de henüz yeteri kadar çay üretimi gerçekleştirilmemiş. Yine çay sorunu ile ilgili Ticaret Vekaleti’ne dilekte bulunulmuş ve cevabı da alınmış:
D. 23 – Halkımızda ummiyetle çay iptilası vardır. Eskiden kilosu dört-beş liraya alınan çayın bugünkü fiyatı sekiz liraya yükselmiştir. Bunun da göz önünde bulundurulması.
(Ticaret Vekâletine)
C. 23 – Harpten sonra çayın menşe memleketlerdeki fiyatları ve bunların nakliye masrafları artmıştır. Bu maddenin 3828 numaralı kanunun istihlâk vergisi de arttırılmış bulunuyor. Bununla beraber ithalatçılar için açtırılmakta olan akreditifler sayesinde daha ucuz ithalat yapılmasına gayret olunmaktadır. (Ticaret Vekâleti)
1940 yıllarında Vezirköprülüler Kületek ve Yörükçal köylerinde pirinç ziraatı yapmak istemişler. Ama; Tarım Bakanlığı (Ziraat Vekaleti) ile Sağlık Bakanlığı (Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaleti) buna izin vermemiş. Çünkü bu köylerin arazilerinin sağlık bakımından pirinç ziraatına uygun olmadığı kararına varılmış. İşte dilek ve iki bakanlığın olumsuz cevapları:
D. 24 – Kasabanın Kületek, Yörükçal köyleriyle sair münasip mahallerinde pirinç zeriyatına (ekimine) müsaade edilmesi. (Ziraat ve Sıhhat ve İ. M. Vekâletlerine)
C. 24 – Vezirköprü dahilinde çeltik ziraatine tahsis edilen sahalar hakkında mezkur Hükümet Doktorluğunca tanzim olunan raporda bu alanların 3039 sayılı kanun hükümlerine muhalif vaziyette olduğu ve sıhhi mahzurlar izale edilmedikçe ekimin mahzurlu bulunduğu tebarüz ettirilmiş ve keyfiyet Sıhhat Vekâletiyle Vekâletimizce aynı suretle mütalaa olunarak 1940 senesinde ekim izini verilmesi muvafık görülmemiştir. Arazi aynı mahzurlu şartları muhafaza ettiği takdirde çeltik ziraatine müsaade edilmeyeceği ve sahalar bilhassa sıhhi bakımdan kanunun tarifatına uygun surette ıslah edildiği ve mahalli komisyonca da bu husus teyit olunduğu takdirde ekim izini verilmesi tabiidir. Esasen bu ziraat 3039 sayılı kanun hükümleri dairesinde yürütülmekte olduğundan kanuni esaslara muhalif vaziyette bulunan sahaların ekim harici bırakılması yine bu kanunun müeyyideleri cümlesindendir. (Ziraat Vekâleti)
C. 24 - Vezirköprü Kazasının Yörükçal, Kületek köyleriyle sair münasip mahallerinde pirinç zeriyatına müsaade edilmesi istenmektedir. 3039 sayılı çeltik ekimi kanununa tevfikan mahalli Çeltik Komisyonunca adı geçen köylerde çeltik ekiminde bir mahzur bulunmadığı tespit olunduğu takdirde çeltik ekilmesine Vekâletimizce müsaade olunacağı tabiidir. (Sıhhat ve İ. M. Vekâleti)
 “1941 Kaza Kongreleri Dilekleri” adlı yayından anlaşılıyor ki Vezirköprü’nün merkezi hükümetten 4 dileği olmuş. Bu dört dileğin dördüne de ilgili bakanlıklar olumsuz cevaplar vermişler. Gerçi bazı dileklerin talik (erteleme) edildiği cevapların sonunda yazılı ise de bunların da olumsuz olarak karşılandığını kabul edebiliriz.
 Vezirköprülüler tarafından İçişleri Bakanlığından (Dahiliye Vekâleti) belediyeler kanununda değişiklik yapılması, vergi ve rüsumların artırılması isteniyor ama buna olumlu karşılık alamıyorlar:
D. 21 – Halihazır vaziyet dolayısıyla Belediye varidatının fevkalade azalmış olmasından belediyelerin amme hizmetini ifada müşkülat çektiklerini görmekteyiz. Belediye vergi ve rüsumları kanununa göre belediyelerin varidatının arttırılması için temenniyatta bulunulması. (Dahiliye Vekâletine)
C. 21 – Bu vaziyet hakkında birçok vilâyetlerin muracaatları ve Vekâletin de duyduğu ihtiyaç üzerine Belediye vergi ve resimlerinin arttırılması için teşebbüse girişilmiştir. (Talik) (Dahiliye Vekâletinden)
Vezirköprü’de uzun yıllardır kendir zeriyatı (ekimi) yapılıyor. Gayet iptidai biçimde yapılan bu ekim için Vezirköprülüler, hem Ziraat (Tarım) Vekâletinden (Bakanlığından), hem de İktisad (Ekonomi) Vekâletinden (Bakanlığından) ıslatma ve soyum işleri için üreticiye yardım istiyorlar. Ama cevaplara bakılırsa sonuç olumsuz:
D. 22 – Kazamızın mühim bir kısmında gayet iptidai vasıtalarla kendir zeriyatı yapılmaktadır. Gerek ıslatma ve gerek soyum işleri için Ziraat Vekâletinin müstahsile yardım yapması. (Ziraat ve İktisat Vekâletlerine)
C. 22/1 – Kendir elyafının işlenmesi işi İktisat Vekâletince Sümer Banka verilmiştir. Bu sebeple Vekâletimiz tarafından Kastamonu vilâyetinde Sulukese ve Gölveren’de evvelce yaptırılmış olan işletme havuzlarının da İktisat Vekâletine devri işine başlanmak üzeredir. Kendir müstahsillerinin İktisat Vekâletine müracaat etmek suretiyle gereken yardımı temin etmeleri mümkün bulunmaktadır. (Menfi) (Ziraat Vekâletinden)
C. 22/2 – Vekâletimiz bütçesine bu maksatla konulmuş tahsisat bulunmadığından Vekâletimizce bu yardımın yapılmasına imkân görülememektedir. (Menfi) (İktisat Vekâletinden)
Vezirköprü, Maarif (Milli Eğitim) Vekâletinden (Bakanlığından) Akşam Sanat Okulu açılmasını istiyor. Ancak dileğe verilen cevap olumsuz. Dilek ve cevap şudur:
D. 23 – Kazamızda bir Akşam Sanat Okulu açılması. (Maarif Vekâletinden)
C. 23 – Yeniden açılacak olan teknik okullarımızın yerleri tespit edilirken şehir ve kasabalarımızın nüfusları ile mahalli hususiyetleri göz önünde tutulmuştur. Ön plana alınmış olan yerlerde sanat okulları açıldıktan sonra, nüfusu, ihtiyaç ve hususiyetleri bakımından ikinci derecede olan şehir ve kasabalarımızda da sanat okulları açılmasına çalışılacaktır. Bu sebeple Vezirköprü kazasında şimdilik bir Sanat Okulu açılmasına imkan görülememektedir. (Maarif Vekâletinden)
Burada şunu ifade edeyim ki Akşam Sanat Okulu ancak 1951-1952 öğretim yılında faaliyete geçti. Bina olarak, Vezirköprü eski Halkevi binası bu okula tahsis edildi. 1951 yılında önce gezici kurslar olarak açılan Akşam Sanat Okulu, öğretime 1951-1952 öğretim yılında başladı.
Vezirköprü’ye 1941 yılına kadar iki nahiye bağlıydı: Köprübaşı ve Mezra Nahiyeleri. 1941 yılında merkez nahiyeye bağlı 43 köyün, 20 tanesinin alınıp Kapaklı Köyüne bağlanarak buranın nahiye olması ve geri kalan 23 köyün ise merkez nahiyeye bağlılığının devam etmesi Dahiliye (İçişleri) Vekâleti (Bakanlığı)’den istenmiş. Cevap olumlu değil. Ama ilerde “belki olur” der gibi bu dilek “talik” edilmiş. Ben burada şunu söyleyeyim ki Kapaklı Köyü hiçbir zaman nahiye olmadı. Dilek ve cevap şöyle:
D. 24 – Merkez nahiyesine bağlı köyler 43 adet olup bunların ekserisi uzak olduğundan bu 43 köyden aşağıda isimleri yazılı 20 tanesinin alınarak köylerinin vasatında bulunan Kapaklı Köyünü nahiye merkezi yapmak suretiyle asıl merkez nahiyesine de yine isimleri bağlı listede yazılı 23 köyün de merkez nahiyesinde alıkonulmasının kabulü. (Dahiliye Vekâletine)
Merkez nahiyesi:
1 – Adatepe
2 – Akviran
3 – Oymaağaç
4 – Semer
5 – Türkmenler
6 – Avdan
7 – Çal
8 – Girlan
9 – Danabaş
10 – Çekalan
11 – Kületek – Yürükçal
12 – Karapınar
13 – Kayaş
14 – Oruç
15 – Doyran
16 – Gavraz
17 – Virancık – Kıratbukü
18 – İnkaya
19 – Yağınözü
20 – Safsaray
21 – Çeltek
22 – Yukarınarlı
23 – Aşağınarlı
Kapaklı nahiyesi:
1 – Taşlıyük
2 – Alanbaşı
3 – Başıfaki – Melüklü
4 – Kuşcular
5 – Kovalı
6 – Küçükkale – Elmalı
7 – Başalan
8 – Aydınlı
9 – Kızılcakoru
10 – Kuyma
11 – Karakucak
12 – Teberük – Merkeppınarı
13 – Buğa
14 – Mahmatlı
15 – Kapaklı
16 – Yurttağı
17 – Büyükkale
18 – Köpek – Kadıçayırı
19 – Ayvalı
20 – Paşa
C. 24 – Cumhuriyet İdaresinin yurtta vücuda getirdiği açılma ve ilerleme hareketlerinin neticesi olarak her taraftan mülkî teşkilât için alınan müracaat ve dilekler pek çoğalmıştır. Bir kazanın umumî masrafı senede vasatî olarak kırk bin liradır. Bütçe şartlarının üç seneden beri bu gibi dileklere imkân bırakmamakta olduğu malumdur. Fakat memleketin idare, emniyet ve asayiş icaplarıyla içtimai ve iktisadi şartlarını göz önüne alan Vekâletimiz, bilhassa köylü için daha elverişli bir teşekkül olan nahiye teşkilâtının tevsi ve takviyesi için bir kanun lahiyası tanzim ederek Büyük Millet Meclisine sunmuştur. Bu kanun kabul ve neşredildiği takdirde köylerin manevî şahsiyetlerine halel gelmeden idarei umumiye bakımından halkımızın ve Hükûmetin ihtiyaçlarına uygun ve bütün memleket isteklerini karşılayan yeni bir idare cihazına malik olacağız. (Talik) (Dahiliye Vekâletinden)
“1943 Kaza Kongreleri Dilekleri” adlı yayında Vezirköprü’nün 3 dileği olmuş. Bunları belirtmeden önce şunu önemli olduğu için yazmak istiyorum. Bu yayının başında zamanın Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün CHP VI. Büyük Kurultay’da yaptığı bir konuşmadan kısa bir alıntı var. O konuşmadan alınan parça şöyle:
“Parti Kongrelerini, Milletin siyasete ilgisini canlı tutan çok faydalı kurumlar gözü ile görüyoruz. Kongrelere geniş ölçüde girilmesini ve kongre çalışmalarının bütün hükümet makamlarınca sempati ile takip olunmasını arzu ediyoruz. Kongre dileklerinin hükümet makamlarında ne kadar ciddi olarak göz önünde tutulduğunu, Kurultay esnasında yakından göreceksiniz, en küçükten en büyüğe kadar bütün teşkilat içinde yakından ve candan ilgili olması, başlıca vasfımız ve çok iftihar ettiğimiz başlıca meziyetimizdir. Yeryüzünde hiçbir Parti, Cumhuriyet Halk Partisi kadar kendisini, hususî ve şahsî kaygılar üstünde vatanın büyük siyasetine bütün gayretiyle bağlanmış değildir. Partimizin, yeryüzünün en ileri bir Kurumu olduğunu söylemeye hakkımız vardır.”
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü için bu yayında yine “Yüce Cümhurreisimiz ve değişmez genel başkanımız” ünvanları kullanılmış.
Vezirköprü 1943 yılında da yine ortaokul istemiş ama cevap yine olumlu değil. Dilek ve cevap şöyle:
D. 12 – Her sene dilek meyanına dahil olan kazaya bir ortaokul inşaatının temini. (Maarif Vekilliğinden)
C. 12 – Maarif şurasından alınan kararlar gereğince yeniden açılacak ortaokullar, mahallin nüfus çokluğu ve ilkokul talebe sayısına göre bir sıraya konmuştur. Vezirköprü (E) serisinde beşincidir. (Maarif Vekilliğinden)
Ortaokulun 1948 yılında açıldığını yukarda söylemiştim. Ortaokulun eski Askeri Kışla binasında açıldığını da hatırlatmak isterim.
Burada şunu da ifade edeyim ki “Bakanlık” kelimesi 1943 yılına kadar “Vekalet” olarak kullanılırken, bu yıldan sonra “Vekillik” olarak kullanılmaya başlanmış. Dikkat çekmek istiyorum.
Vezirköprü 1943 yılında yine Boyabat-Vezirköprü arasında Kızılırmak üzerinde bir köprünün inşa edilmesini istemiş. Bayındırlık (Nafia) Bakanlığının cevabı, olumsuz değil, hattâ “istikşaf (keşif) evrakı tekemmül (olgunlaşma, kemale erme, tamamlanma) ettirilerek” aynı yıl içinde inşasına başlanacağı cevabı verilmiş. Ancak biliyoruz ki bu köprü 1950 yılında yapılabilmiş.
D. 13 – Boyabat ile Vezirköprü arasında Kızılırmak üzerindeki köprünün inşasının temini. (Nafia Vekilliğine)
C. 13 – Boybat’la, Vezirköprü arasında Kızılırmak üzerindeki köprünün betorname inşası için istikşaf evrakı tekemmül ettirilerek bu sene zarfında inşasına başlanması kararlaştırılmıştır. (Nafia Vekilliği)
Vezirköprülülerin 1943 yılında merkezi hükümetten üçüncü isteği İktisat Vekilliğinden (Ekonomi Bakanlığı) olmuş. Ne istediklerini biliyor musunuz?: “Giyecek elbise fiyatlarında tenzilat (indirim) yapılması.” Düşünebiliyor musunuz II. Dünya Savaşı yılları ve giyim eşyalarını halka, devlet satıyor. Tabiki hazır giyim olarak değil, kumaş olarak. Bunların fiyatı da demek pahalı imiş ki Vezirköprülüler indirim istiyor. İşte dilek ve cevaplar şöyle:
D. 14 – Giyecek elbise fiyatlarından tenzilat yapılması. (İktisat Vekilliğine)
C. 14 – Yünlü mensucat eşyasının K/510 sayılı kararın hükümleri dairesinde maliyet fiyatı unsurlarıyla azami kâr hadleri tespit edilmiş olduğu gibi yünlü mamullerin azami satış fiyatlarının tayinine esas teşkil etmek üzere mamul tiplerinin standartlaştırılması imkânları da araştırılmaktadır. (İktisat Vekilliği)
Bu yazımda ben yalnızca Vezirköprü’nün 1940, 1941 ve 1943 yıllarında merkezi hükümete neleri dilek olarak bildirdiklerini ve alınan cevapları ortaya koymaya çalıştım.
Kaynak olarak verdiğim bu üç yayın incelendiğinde görülecektir ki 1941 ve 1943 yılları, Türkiye’nin gerçekten yokluk ve yoksulluk yıllarıdır. Cumhuriyet’in kurulduğundan 20 yıl sonra bile Türkiye’nin ne kadar imkânsızlıklar içinde olduğunu gösteriyor.
Bu üç yayın bu açıdan çok önemli tarihi belgelerdir, diye düşünüyorum.

KAYNAKLAR
1.      CHP 1940 Kongre Dilekleri, CHP Genel Sekreterliği Neşriyatından, Ankara 1940, s. 1 ve s. 591-593
2.      CHP 1941 Kaza Kongreleri Dilekleri, CHP Genel Sekreterliği Neşriyatından, Ankara 1941, s. 618-620
3.      CHP 1943 Kaza Kongreleri Dilekleri, CHP Genel Sekreterliği Neşriyatından, Ankara 1943, s. 1 ve s. 433-434
4-İVGİN Hayrettin,” Tek Parti Dönemi Kaza Kongreleri Dileklerinde Vezirköprü’nün Sorunları ve Çözüm Önerileri” Bilimsel Eksen Dergisi  Sayı.6,Bahar 2012


* Halk Bilimi Araştırmacısı-Öğretmen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder