Maarif Vekilliği Devlet Konservatuarı adına bütün yurdu gezerek halk müziği derlemek ve bunları arşive kazandırmak amacıyla Halil Bedi Yönetken , Muzaffer Sarısözen ve Rıza Yetişen'den oluşan ekip, Bolu'daki ilk derlemesini 28 Temmuz 1948'de yaptı. Bu Muzaffer Sarısözen'in 7. derleme gezisiydi. 1310 doğumlu daimi encümen Reşat Aker, en çok malzeme veren kaynak kişiydi. Ayrıca Öğretmen Fahri Tekindor, Memur Ali Murat Karageyik, Memur Ahmet Doğanuz'dan muhtelif parçalar derlenerek plağa kaydedildi. Derleme ekibi ertesi gün Göynük'te çalışmalarına devam etti.
Göynük'te derlenen malzeme oldukça zengindi. Kaynak kişilerin çoğunu esnaf oluşturuyordu. Derlenen bazı parçaların müziğini klarnetiyle Hayrettin Yıldırım icra etmişti. 30 Ağustos 1948'de ekip Mudurnu'ya geçti, burada derlemelerine başladı. Kaynak kişilerin çoğu Mudurnu'nun köylerinden yetişmiş köylülerdi. Geceyi Mudurnu'da geçiren derleme ekibi, ertesi gün işlerine kaldığı yerden devam etti. Aynı gün tekrar Bolu'ya dönüldü.
Önceki derlemede dinlenemeyen kaynak kişilerden yine plaklara kayıtlar yapıldı. 1 Ağustosu da Bolu'da geçiren ekip, 2 Ağustos'ta Mengen'e doğru yola çıktı. Mengen'de Çukurca köyünden 1315 doğumlu Mehter Mustafa Canan başlıca kaynak kişileriydi. Onun söylediği selamlık ve nöbet türkülerine klarnetiyle, zurnasıyla eşlik eden Hacı Ahmetler Köyünden Bilal Kıymaz'dı. Düğün ilahisini söyleyen Baba Hızır Köyünden Kamile Güldeğirmenci, Çubuk Köyünden Arif Karaarslan, Baba Hızır Köyünden Ramazan Güldeğirmenci diğer kaynak kişilerdi. 3 Ağustos 1948'e kadar Mengen'de kalan ekip, aynı gün Gerede'ye hareket etti.
Gerede'de ilk olarak 1329 doğumlu Ahmet Ergezen, 1927 doğumlu Necmettin Ulaş ve 1345 doğumlu Şerafettin Gündüz'den sohbet havası derlendi, 1571 nolu plağa kaydedildi. 1326 doğumlu İlhan Akgünlü ve 1341 doğumlu Hakkı Gülsever söylenen parçanın müziğini icra ediyordu.
İlk sohbet havasının sözleri şöyleydi:
Sohbetçi çarşıdan aştı amman amman
Ali'nin tedbiri şaştı amman amman
Seyit de bırakdı kaçtı amman amman
Yemeyiz böyle sohbeti
Çekmeyiz böyle mihneti
Ali'nin yanar lambası
Alnında kara damgası
Hacı Yakup sohbet babası
Yemeyiz böyle sohbeti
Çekmeyiz böyle mihneti
Ali'nin peşkiri kara
Karadağlı istiyor para
Gayrı sen sohbetçi ara
Yemeyiz böyle sohbeti
Çekmeyiz böyle mihneti
Ardından yine aynı kişilerden 2. ve 3 . sohbet havası derlendi.
2. SOHBET HAVASI
Elma attım yuvarlandı
İndi yastığa dayandı
Ellerin yari uyandı
Sarsam uyanmaz uyanmaz
Yar bu kadar uykum'olur
Canlar dayanmaz dayanmaz
Şimdi Başeskiye çattık
Bizi beğenmez beğenmez
Hamam sizin, kurna bizim
Oturalım dizin dizin
Gerdan beş karışdan uzun
Sarsam uyanmaz uyanmaz
Yar bu kadar uykum'olur
Canlar dayanmaz dayanmaz
Şimdi başeskiye çattık
Bizi beğenmez beğenmez
Bizim yaylalar otl'olur
Südü kaymağı tatl'olur
Gelinlik kız kıymetl'olur
Sarsam uyanmaz uyanmaz
Yar bu kadar uykum'olur
Canlar dayanmaz dayanmaz
Şimdi başeskiye çattık
Bizi beğenmez beğenmez
3. SOHBET HAVASI
Dağdan kestim bir değnek ay oğul
Şalvarı benek benek ay oğul
Şalvar mintan bir örnek ay oğul
Ammanı bilir misin
Gel desem gelir misin
Gerede'nin evleri ay oğul
Eğri büğrü yolları ay oğul
Kardan beyaz kolları ay oğul
Ammanı bilir misin
Gel desem gelir misin
Ramazan Dede düzünü ay oğul
Çiğdem sarmış yüzünü ay oğul
Göremedim yüzünü ay oğul
Ammanı bilir misin
Gel desem gelir misin
Bu üç sohbet havasından sonra yine aynı kişilerden aynı plağa Halimem ve Havuzun Başına türküleri kaydedildi.
HALİMEM
Kaynar kazan taşmaz mı?
Yol burdan aşmaz mı?
Sil gözünün yaşını
Ayrılan kavuşmaz mı?
Tombulacık Halimem noluverdin sen
Üç günün içinde soluverdin sen
Ocak başı delinsin
Sen bir taze gelinsin
Onbeş kocaya varsan
Sen nikâhda benimsin Tombulacık
Halimem fistanın sarı
Gel sarılalım yatalım geceler yarı
HAVUZUN BAŞINDA
Ah! Havuzun başına varmasın eller
Ah! Bugün efkârlıyım açmasın güller
Dizdize oturup sürdüğüm demler
Ah! Ne dedim de kömür gözlüm darıldın
Darıldın da el oğluna sarıldın "oğlan, oğlan, oğlan"
Havuzun başına taş ben olaydım
Kara göz üstüne kaş ben olaydım
Yalnız yatana eş ben olaydım
Ah! Ne dedim de kömür gözlüm darıldın
Darıldın da el oğluna sarıldın "oğlan, oğlan, oğlan"
Havuzun başında yedik kirazı
Nerede de kalmış dostlarımın birazı
Bana mıydı şu kadının gazabı
Ah! Ne dedim de kömür gözlüm darıldın
Darıldın da el oğluna sarıldın "oğlan, oğlan, oğlan"
Aynı kaynak kişilerden "Ben bir Köroğluyum dağda gezerim" mısrasıyla başlayan Köroğlu türküsünün derlenmesiyle Gerede gezisi sona erdi.
1948 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında Muzaffer Sarısözen ,Halil Bedii Yönetken ve teknisyen Rıza Yetişen'den oluşan derleme ekibi Bolu, Sinop ve Zonguldak illerindeki taramalarında toplam 190 ezgi derlemiştir. 1 "Milli Eğitim Bakanlığı'nca 1937 – 1952 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuarı Folklor Arşivi için yaptırtılan folklor derlemelerinde 8.000 kadar folklor müziği parçası toplanmıştı" 2
GEREDE OYUNLARI
Gerede oyunları hakkındaki bilgilere merhum müzikolog ve folklorcu Mahmut Ragıp Gazimihal'in (Ö. 1961) hazırladığı Yurt Oyunları Kataloğu 3 adlı çalışmasında rastlamaktayız. Aşağıdaki bilgiler ona ait yorumlardır.
Gerede Havası : Bolu'nun Gerede İlçesinde Gerede Havası dedikleri ezginin uzlaşımıyla yürütülen oyunun figürleri çeşitlidir. Başta çiftetelli gelir. Bir de Mahur Zeybek vardır. Yalnız erkeklerce iki kişi tarafından oynanır. Çalgıda keman, ud, kanun gibi sazlar bugün yer alıyorlar. Eskiden daha köylü işi çalgılarla iç ülke folklorünün oralarda da gün görmüş olduğunda şüphe yoktur. Radyo ve gramafon'un etkileri merkez fasıllarına heves uyandırmıştır. Yerli oyunlar da aynı etkiyle bağdaşmaya yüz tutmuştur.
Gerede Zeybeği : Oranın nispeten asla uygun kalabilmiş görünen oyunudur. Meşhur Gerede sohbet alemlerinde delikanlılarca yürütülen Sürtme ve Köroğlu gibi kaşıklı oyunlardan biri de işte bu Gerede Zeybeği havasıdır. Sözlerinin başlangıcını hatırlatalım: Zeybekleri eğr(i) ova'da bastılar. Cepkenini çam dalına astılar Üç kardeşi bir arada kestiler.
Şerif Baykurt da Türk Halk Oyunları adlı kitabında bu oyunların dışında Gerede'ye ait Al Yemeni Oyunu ile tek veya toplu kaşık oyunu olarak oynanan "Sürütme" yi de saymaktadır. 4
Dr. Ferhan Kut'un 1944 yılında yazdığı "Gerede İlçesi Sosyal ve Sıhhi Coğrafyasına Dair Notlar" adlı çalışmasında bu oyunlarla ilgili düşüncesi şöyledir: "Sohbetlerde muhtelif eğlenceli oyunlar yapılırsa da en çok çalınan ve oynanan çifte tellidir. Hemen her genç bunu bilir ve oynar.
Ayrıca eski sohbetçiler ve bazı gençler "Al yemeni " oynarlar, bu hünerli ve estetik bir oyundur. Halkevi gençleri de Köroğlu ve Meşeli oynarlar, bunlar stilize edilmiş halk oyunlarıdır, gösterişli erkekçe figürler ile bilhassa milli kıyafetler içinde çok güzel görülmektedir. Yalnız bu oyunu oynayan azdır. Gençler arasında bu efe ruhlu oyunu oynayanları çoğaltmak lazımdır." 5
Dr. Ferhan Kut'un isteğinin gerçekleşmesini gönülden diliyoruz .
---------------------
1 Muzaffer Sarısözen (Hayatı – Eserleri), Armağan Coşkun Elçi, Ankara, 1997, Kültür Bakanlığı Yayınları, s.81
2 Muammer Sun, Türkiye'nin Kültür – Müzik – Tiyatro Sorunları, Ankara, 1969 s.150
3 Bu eser "Türk Halk Oyunları Kataloğu" 1.cilt adıyla Nail Tan tarafından hazırlanmış, Kültür Bakanlığınca bastırılmıştır. Ankara – 1991
4 Türk Halk Oyunları – Şerif Baykurt, Ankara, 1965 Halkevleri Genel Mer. Yayını s.44
5 Gerede Bülteni, Sayı : 3 Nisan 1998, s.16
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder